AK Parti Manisa İl Başkanı Süleyman Turgut, il başkanlığı toplantı salonunda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Turgut'un açıklamasına, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Ebru Kaplan, İl Gençlik Kolları Başkanı Ali Yenilmez, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Dilşat Ulaş, AK Parti Medya Tanıtım Başkanı Mecit Osmanlı da katıldı.
Vatandaşların ülke yönetiminde kendilerine yetki vermesine rağmen yerel yönetimlerde muhalefet görevinde kaldıklarını belirten Turgut, "Bildiğiniz gibi hemşehrilerimiz ülkemizin yönetiminde Cumhur ittifakında bize görev vermişken yerel yönetimlerde muhalefet görevini bize vermedi. Yerel yönetimlerde muhalefet görevini yürüttüğümüz bu süreçte derin bir kaza sonucu Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek'i kaybettik. AK Parti İl Başkanlığı olarak bu acı haberi duyduğumuz andan itibaren yarım saat içerisinde hastanede olduk ve sabaha kadar bu süreci yakından takip ettik. Ailesinin yanında bulunduk. Bir kez daha merhuma Allah'tan rahmet ailesine, tüm Manisalı hemşehrilerimize ve Cumhuriyet Halk Partisi camiasına başsağlığı diliyoruz. Ancak hayat devam ediyor. Bundan sonra göreve gelen Büyükşehir Belediye Başkanımız ve diğer CHP'li belediye başkanlarının asli sorumluluğu merhum başkanın aziz hatırasına sahip çıkarak Manisa'ya seçim döneminde verdikleri sözleri hayata geçirmek olmalıdır. Fakat görüyoruz ki bu noktada umutlar günden güne tükenmektedir." dedi.
CHP'li belediyelere 'Hodri meydan'
"Şu ana kadar CHP'li belediyeler diyorlar ya efendim biz hizmet etmek istiyoruz ama AK Parti iktidarı bizim İller Bankası'ndan gelen ödeneklerimiz, engelleniyor, olması gerekenden daha az gönderiyor. Kendi belediyelerine farklı, bizim belediyelerimize farklı muamele yapıyor." diyen Turgut, "Hizmet üretemeyenlerin son bahanesi ise İller Bankası kesintileri oldu. Son günlerde muhalefet tarafından, Manisa ilimizdeki belediyelerin genel bütçeden aldığı paylar ve bu paylardan yapılan vergi, SGK ve benzeri kamu borç kesintilerine ilişkin olarak, kamuoyunu yanıltmaya yönelik açıklamalar yapıldığını üzülerek takip ediyoruz. Öncelikle şunu net bir şekilde ifade etmek gerekir ki; ülke genelindeki tüm belediyelerin genel bütçeden aldığı paylar, 5779 sayılı Kanun çerçevesinde objektif, şeffaf ve herkes tarafından hesaplanabilir yasal kriterlere göre belirlenmektedir. Belediye paylarından yapılacak kesintiler de yine kanun ve mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Kanun ve mevzuatın uygulayıcısı konumundaki İller Bankası tarafından belediye paylarından gerçekleştirilen borç kesintileri, siyasi saiklerle değil, kanun ve mevzuat doğrultusunda belediyelerin ve belediye şirketlerinin devlete olan borçlarıyla, yani vergi, SGK ve diğer kamu borçlarıyla ilgilidir. Kamuoyuna yansıyan iddialarda, muhalefet belediyelerinden, siyasi sebeplerle daha fazla kesinti yapıldığı öne sürülmüştür. Oysa elimizdeki veriler bu iddiaları açıkça çürütmektedir. İlimizdeki AK Partili belediyelerden yapılan kesintilerin pay oranı, 2025 yılı için yüzde 15 seviyesindedir. Araştırmaları halinde kendi partilerine mensup belediyelerden de yapılan kesinti oranının yine bu seviyelerde olduğunu kendileri de göreceklerdir. Tüm belediyelerimiz genel bütçeden aldıkları payları ve paylarından yapılan kesintileri İller Bankasından açık ve net bir şekilde öğrenebilecek durumdadır. Her bir belediyenin borçluluk durumu birbirinden farklıdır. Kimisinin kamu borç yükü yüksekken, kimisinin mali disiplini daha güçlüdür. Kanun ve mevzuat belediye paylarından hangi şartlarda ne kadar kesinti yapılacağını açık bir biçimde düzenlemişken parti aidiyetine bakarak genelleme yapmak, kamuoyunu yanıltmak anlamına gelmektedir. Bu konular günlük ucuz siyasete alet edilerek polemik konusu yapılmaması gereken teknik ve mali konulardır. Buradan siyaset üretmeye çalışmak, hem belediyelerimize hem de vatandaşlarımıza haksızlıktır. Olması gerekenden daha fazla kesinti yapıldığını iddia eden belediye başkanlarına buradan hodri meydan diyorum. Aksini düşünen belediye başkanları ile Ankara'ya gidip yapılan bir yanlış varsa beraber incelemeye gidebiliriz. Tüm masraflar bizden. Hizmet üretmek için kullanmaları gereken kaynakları, şişirilmiş kadrolara ve yanlış önceliklere harcayan bu yönetimler, başarısızlıklarının üzerini örtmek için bahaneyi İller Bankası kesintilerine atmaktadır." şeklinde konuştu.
İmarla ilgili dikkat çeken açıklama
İmarla ilgili açıklamalarda da bulunan Turgut şunları söyledi: "Bugün en önemli konularımızdan birisi olan imar skandalları ve rant düzenlemeleri ile ilgili konuya değinmek istiyorum. Bu konuları iki ana başlık altında toplayabiliriz. Birincisi mimar Sinan Caddesi üzerinde yapılan imara aykırı düzenlemelerdir. İkincisi Celal Bayar Üniversitesi Yağcılar Muradiye Kampüs Yolu üzerindeki İmar Kanunu'na aykırı düzenlemelerdir. Hepinizin bildiği gibi daha önce belediye daha önceki belediye döneminde Mimar Sinan Caddesi Prestij Yolu olarak düşünülmüş ve yola cepheli parsellere 15 kat imar verilmesi oy birliği ile Büyükşehir Belediye Meclisi'ne kabul edilmiştir. Geçmişte önceki dönemde bu konuyu Cumhuriyet Halk Partisi Teşkilatı ile Genel Başkan Sayın Özgür Özel meclis kürsüsünde 'Manisa'da imar rantı sağlanıyor.' diye Sayın Devlet Bahçeli'ye dair şikayet etmişlerdir. Durum böyleyken bugüne geldiğimizde aynı yola daha önce 15 kat düzenlemesine imar rantı diye itiraz edenler bugün aynı cadde üzerine 21 kat vermişler. Bununla da yetinmeyerek cadde üzerindeki Bozköy Çamlık bölgesini ve caddeye cephesi olmayan 'caddeye cephesi olma şartı vardı' 05 emsalli villa imar parsellerine 2,5 emsal, 21 kat vererek kendi meclis üyeleri meclisten geçirmiştir. Burada sormadan duramayacağım. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? İkinci konu ise daha fecaat. Mimar Sinan Caddesi'nde yapılanı mumla aratacak vaziyette. Celal Bayar Üniversitesi Yağcılar Kampüs Yolu üzerinde bulunan ve eski tekel depoları diye bilinen bir şahsa ait 26 ada, 5 ve 6. Nolu parsellerdeki toplam 152 bin 358 metrekarelik arsa üzerinde akıllara ziyan bireysel uygulaması yapılmak istenmektedir. Yunusemre Belediye Meclisine son dakika getirilen ek gündem maddesi ile az önce bahsettiğimiz arsanın emsal değerinin 1'den 3'e çıkarılması 21 kata izin verilmesi meclis gündemine alelacele getirilmiştir. Cumhur İttifakı meclis üyelerinin hiçbir yasal gerekçesi ve hazırlanmış onaylı bir paftası olmayan bu karara ısrarlı bir şekilde karşı durmalarına bu yapılanın çok büyük bir imar rantı sağladığını belirtmelerine rağmen CHP'li meclis üyelerinin oylarıyla kabul edilmiş ve hızlı bir şekilde Büyükşehir'e gönderilmiştir. Her ne hikmetse Büyükşehir Belediyesi de yangından mal kaçırırcasına hiçbir yasal altlığı tamamlamadan ve incelemeden alelacele meclis gündeminde almıştır. Burada yapılmak istenen kısaca şudur. Değerli arkadaşlar, ben inşaat mühendisiyim. Bu işin içinden geliyorum. Normalde ilavelerini bir tarafa koyuyorum. Normalde 152 bin yani emsal bir iken 152 bin 358 metrekare net inşaat yapılacak olan bir yere bu karar ile 152 bin metrekareden 457 bin 74 metrekareye çıkmaktadır net inşaat alanı. İlave verilen imar rantı bir ilkokul çocuğunun bile yapabileceği basit bir hesapla yaklaşık 12 milyar TL'yi bulmaktadır. Son günlerde birçok CHP'li belediyede kişiye özel imar rantı ile ilgili yolsuzluklar ortaya çıkmışken böyle bir uygulamanın yapılmak istenmesini hayretle izliyoruz. Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlu'nun ve kısa bir zaman önce imar Sağlayanlara beddua okuyan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'in nasıl bir tavır takınacağını merakla bekliyoruz."