Manisa son yıllarda büyük sağlık yatırımlarına sahne oldu. Modern binalar, geniş servisler, şehir hastanesiyle birlikte “artık sorun kalmaz” denildi. Ama tablo öyle olmadı. Bugün Manisa’da en çok konuşulan konu “randevu bulamamak”.
Vatandaş artık hastalığın değil, sistemin derdine düşmüş durumda. MHRS ekranında “uygun randevu bulunamadı” yazısı, Manisalıların yeni kabusu haline geldi. 182 hattını arayanlar da “tüm operatörler meşgul” cevabını alıyor. Özellikle dahiliye, KBB, göz ve ortopedi bölümlerinde haftalar sonrasına bile boşluk bulmak imkânsız hale geldi.
Büyük hastane, büyük yük,
Manisa Şehir Hastanesi 558 yatak kapasitesiyle bölgeye hizmet veriyor. Ancak çevre ilçe ve illerden gelen yoğun başvurular, hastanenin yükünü katbekat artırdı. İlçelerde uzman hekim eksikliği olduğu için birçok hasta mecburen şehir merkezine yöneliyor. MCBÜ Hafsa Sultan Hastanesi merkezde büyük şans ancak prosedür gereği ekonomik ve hantal yapısı ile çare değil çaresizlik çünkü aynı zamanda yarı özel hastane...
M.Efendi Devlet Hastanesi milyonlar harcandı, yenilendi ve olmayan kadrolar, açılamayan poliklinikler, üstüne; kapatılan fizik tedavi hizmetleri. Bla, bla, bla...
Sonuç olarak,
Poliklinikler tıka basa dolu, koridorlar kalabalık, randevular ise hayal.
Bir vatandaş şöyle diyor:
> “Sabahın altısında sisteme giriyorum, ama boşluk kalmıyor. Hastalığımız geçiyor ama randevu gelmiyor, ya kronik olanın vay haline..."
Tabii ki sorun sadece sistem değil,
Bu tablo, sadece MHRS’den kaynaklanmıyor.
Hekim dağılımındaki dengesizlik, profesyonel kadro kısıtlılığı, planlama eksikliği ve altyapı yetersizliği sorunu büyütüyor. Bazı branşlarda haftada birkaç gün poliklinik açılabiliyor.
Randevuların iptal edilmesine rağmen sistemin bu boşlukları yeniden vatandaşın kullanımına sunamaması da bir başka eksiklik.
Bir başka önemli nokta ise sağlık çalışanlarının artan iş yükü. Randevu bulamayan hasta, acile yöneliyor; bu da acil servislerde yığılmalara neden oluyor.
Vatandaşın umudu tükeniyor,

Manisalılar artık sabrının sınırında. Sosyal medyada, kahvehanelerde, pazarlarda herkes aynı şeyi konuşuyor: “Devlet hastanesine gidemiyoruz.”
Bazıları mecburen özel hastanelere yöneliyor, ama orada da fiyatlar el yakıyor.
Halkın güveni zedeleniyor; sağlıkta ulaşılamayan hizmet, adeta bir “lüks” haline geliyor
Birde eskinin bugüne yansıması olan "gerçek engellilere" yapılan zulüm...
Kronik hasta olup engelli olan hastalar, daha önceden torpille ve/veya kayırma v.s. ile verilen/alınan haksız raporların bugüne yansıması: uzun uğraşlar 1hafta bazen 1ay süren git geller sonucu 6 aylık raporlar... (Bu çok daha kapsamlı bir başlıkta ele alınmalı.)
Bu sorun çözümsüz değil.
*Aile hekimliği sistemi ele alınabilir, doğru sevk sistemi hayata geçirilebilir.
*Hastahanelerde akşam ve hafta sonu poliklinikleri açılabilir.
*İlçelerde uzman hekim teşvikleri artırılabilir.
*MHRS sistemi yenilenmeli, iptal edilen randevular otomatik olarak yeniden vatandaşlara açılmalıdır.
*En önemlisi, vatandaşın sesi duyulmalıdır.
Sağlık hizmeti bir hak, bir ayrıcalık değildir.
Randevu almak için sabahın köründe ekran başına geçmek, bu çağda kimsenin kaderi olmamalıdır.
Son söz
Manisa’nın sağlık yatırımları gurur kaynağı olabilir, ama sistem çalışmadıkça bu yatırımların anlamı kalmaz.
Vatandaşın talebi basit: Doktor değil, sadece bir randevu bulmak.
Zorda olsa randevu bulunduğun da hizmet alabilmek, dertlere deva bulabilmek..
Bu kadar mı zor?
Sağlıcakla, Sevgi ve Saygılarımla..





